ABD ve Çin, ticaret savaşının etkilerini azaltmak ve ekonomik ilişkilerini güçlendirmek amacıyla Madrid’de yeniden bir araya geldi. Bu görüşmeler, iki ülkenin ticaret ilişkilerinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olup, uluslararası ticaretin istikrarı için de belirleyici bir rol oynamaktadır. Tarife görüşmeleri, sadece iki ülke değil, dünya ekonomisi için de önemli sonuçlar doğurabilir.
Görüşmelerin başlangıcında, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarının yarattığı belirsizlikler ve bu belirsizliklerin küresel ekonomik etkilere olan yansımaları dikkat çekmektedir. 2023 yılı itibarıyla, ABD’nin Çin’den ithal ettiği ürünlere uyguladığı tarifeler, birçok sektörde fiyat artışlarına yol açmış ve bu durum enflasyonu artırmıştır. Federal Rezerv, bu artışları dikkate alarak faiz oranlarını düşürme kararı almak zorunda kalmıştır. Faiz indirimleri, ekonomik büyümeyi teşvik etme amacı taşırken, aynı zamanda enflasyon üzerinde yeni baskılar oluşturabilir.
Görüşmelere ABD tarafından Hazine Bakanı Scott Bessent ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer katılırken, Çin cephesinden Ekonomik Politika Başkan Yardımcısı He Lifeng liderlik etmektedir. İki taraf arasındaki görüşmeler, ticaretin yanı sıra ulusal güvenlik konularını da kapsamaktadır. Özellikle TikTok’un Çinli sahibi ByteDance ile ilişkisi ve bu uygulamanın ABD’deki varlığı, önemli tartışma konularından biridir. ABD yönetimi, TikTok’un ulusal güvenlik tehditleri oluşturduğunu öne sürerek, bu uygulamanın bir Amerikan şirketine devredilmesi gerektiği yönünde yasalar çıkarma çabası içerisindedir.
Görüşmelerin bir diğer önemli konusu, Çin’in ABD ürünlerine uyguladığı tarifelerdir. Çin, ABD’nin uyguladığı tarifelere karşılık olarak kendi ürünlerine de tarifeler getirmiştir. Özellikle tarım ürünleri ve teknoloji alanında yaşanan bu gerginlik, iki ülke arasındaki ticaret dengesini olumsuz etkilemektedir. Çin, ABD’nin tarım ürünlerine uyguladığı tarifelere karşılık olarak, Amerikan tarım ürünlerine yönelik tarifeleri artırmıştır. Bu durum, çiftçiler üzerinde büyük bir ekonomik baskı oluşturarak, tarım sektöründe belirsizlik yaratmaktadır.
Görüşmelerin kapsamı ve uzunluğu, iki ülkenin ticaret politikalarının karmaşıklığını gözler önüne sermektedir. ABD, başlangıçta uyguladığı %145 oranındaki tarifeleri kademeli olarak %30’a indirmiştir. Bu durum, ticaretin yeniden şekillenmesine neden olmuş, iki ülkenin ticaret hacminde önemli dalgalanmalara yol açmıştır. Çin’in ABD ürünlerine uyguladığı %10’luk tarife ise iki ülke arasındaki ticaretin yeniden dizayn edilmesine katkıda bulunmuştur.
Son günlerde, Çin’in ABD’den yapılan bazı mikroçip ihracatlarına yönelik soruşturma başlattığı açıklandı. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret müzakerelerini daha da karmaşık bir hale getirecek bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. ABD, bu duruma karşılık vererek, Çinli çip üreticilerini ticaret yasakları listesine eklemiştir. Mikroçipler, modern teknolojinin bel kemiğini oluşturmaktadır ve bu alandaki gerginlik, sadece iki ülke için değil, tüm dünya için önemli sonuçlar doğurabilir.
İki ülke, ticaretin yanı sıra nadir toprak mineralleri ve mıknatıslar gibi stratejik ürünlerin ithalatı üzerinde de görüşmeler gerçekleştirmektedir. Bu ürünler, ABD’nin sanayi üretimi için kritik öneme sahiptir. Özellikle nadir toprak mineralleri, yüksek teknoloji ürünlerinin üretiminde vazgeçilmezdir. Çin’in ABD tarım ürünlerini satın almayı durdurması, özellikle soya fasulyesi üreticileri için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu durum, çiftçilerin gelirlerini olumsuz etkileyerek, tarım sektöründe istikrarsızlığa yol açabilir.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Çin’in sanayi kapasitesinin aşırı olduğunu ve ekonominin dengesiz bir yapıya sahip olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca, Çin’in Rusya ve İran’dan petrol alımlarını azaltması gerektiğine dair önerilerde bulunmuştur. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir etki yaratmaktadır.
Görüşmelerin ilerleyen günlerde devam etmesi beklenmektedir. Özellikle Trump ve Çin lideri Xi Jinping’in bir araya gelmesi planlanmaktadır. Bu tür üst düzey görüşmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini belirleyecek ve olası bir çözüm yolu sunacaktır. Tarife oranlarının düşürülmesi, ticaretin serbestleştirilmesi ve karşılıklı güvenin artırılması, iki ülkenin ekonomik ilişkilerini güçlendirebilir.
Sonuç olarak, ABD ve Çin arasındaki ticaret görüşmeleri, her iki ülkenin ekonomik geleceği açısından büyük bir öneme sahiptir. Tarife oranları, TikTok’un durumu ve diğer stratejik ürünlerin ticareti, bu görüşmelerin ana gündem maddelerini oluşturmaktadır. İki ülkenin de karşılıklı olarak anlayış göstermesi ve iş birliğine gitmesi, uluslararası ticaretin istikrarı açısından kritik bir adım olacaktır. Bu görüşmelerin sonucunda sağlanacak bir anlaşma, sadece ABD ve Çin için değil, dünya ekonomisi için de olumlu sonuçlar doğurabilir.
https://shorturl.fm/2apRM
https://shorturl.fm/VQ9ZD
https://shorturl.fm/q2dpK
https://shorturl.fm/p07ZQ
https://shorturl.fm/HESoO